Uzaktan bakıldığında rüyada yaşayan bir halk görüntüsünde olan bu insan denizinin geleceğini biçimleyen günümüz değil mi? Öyleyse günümüzü de dün belirlemiştir. Toplumlar ileriye doğru giden kervanlara benzerler. İleriye doğru giden bu kervan yorulur ve gereksiz yüklerinden bazılarını yol üstünde bırakır. İşte o kervanın bıraktığı yükler, kıyıda köşede yaşamaya devam ederler. O yaşayan her ne ise, hiç farkına varmadığımız biçimde ya da durumda bazen bizi yönlendirir ya da başka biçimlerde ortaya çıkar. Bu çıkış bazen kırılanı onarmak biçiminde ya da tersi biçiminde görünebilir. Çünkü, toplumlarda üretim ve tüketin ilişkileri değiştikçe günlük yaşamın hızı da erekleri de değişir. Ama inançlılar hemen değişmez. Değişse idi, birçok toplum gibi, Mısır'ı 'Bahr-ı Hazer'de' Kızıl Deniz'de Firavun'u sulara gömerek arkada bırakılan Musa'nın kavmi değişirdi. Yani o günler için. Günümüzde hala 'Ağlama Duvarı' önündeler...