Tavan arasının açık penceresinden, batmakta olan güneşin sahipsiz ormanı kızıla boyayışını seyretmekteyken siz, bakanlıktan mösyö colsonun melankolik koyununun ahırın kapısından içeri girip gözden yitmeden evvel son bir kez meleyişi çalınıveriyor kulaklarınıza: ve kâğıtlarınızı bir kenara itiverip merdivenlerden aşağı yollanıyorsunuz, işte tam o sırada müzik hocası da bir içim su karısı lucette ile birlikte kızıl günışığı içeriye girsin diye sokak kapısını açıyor. Derken bir müzik hocasına yakışırcasına başını sallayarak size söylediği şu sözleri işitiyorsunuz:
Devamını Oku..